İçeriğe geç

Komşumuz Ayşe Teyze Yemeğe Çağırdı

24 yaşında bir delikanlıyım. Kendime, aileme ve çevreme her zaman güzel örnek olan bir insan olmak için çaba gösteririm. İyi olan şeyleri yapmak benim için öncelikli bir durumdur. Komşularıma yardım eder, ailem için her zaman güzel şeyler yaparım. Bir gün alt komşumuz Ayşe teyze beni yemeğe çağırdı. Annem de kadın tek yemesin git onunla ye dedi. İşim olmasına rağmen gittim. 1.85 boyunda esmer bir erkeğim ve insanların beni o şekilde görmediklerini bilirim. Ben her zaman mahallenin sevecen çocuğu olduğumu zannederdim. Oysa ki durum böyle değilmiş. Ayşe teyzeyi daha önce hiç görmediğim gibi giyinmişti. Üzerinde garip bir kıyafet vardı. Eteği dizinin hemen üstünde, zayıf bir kadın olmasın rağmen altında ki siyah kilotlu çorapla bacakları çok güzel görünüyordu. İnceden dekolte olan bir gömlek tercih etmişti. Beyaz gömlek ve siyah kilotlu çorap ilk kez Ayşe teyzeye bakış açımı değiştirmişti. Sarı saçlarını toplamış, topuz yapmıştı. Gel canım dedi. Tamam diyerek içeri girdim. Beni koltuğa oturttu ve çay getiriyorum dedi. Elinde tepsi ile geldiğinde servis için değildi. Kırmızı sütyeninin arasından göğüs uçları gözüküyordu. Ağzım açık kalmıştı. Penisime kan pompalandığını hissediyordum. Baktığımı gördü ve çay servisini ağırlaştırarak yapmayı sürdürdü. Sonra arkasını döndü ve şeker neredeydi diyerek fiskosu aramaya başladı. Fiskosun üzerinde iki dergiden başka hiçbir şey yoktu. Maksadı bana kalçalarını göstermekti. O kadar güzel görünüyordu ki bacakları ve kalçası avuçlamamak için kendimi zor tutuyordum. Sonra acaba yere mi düştü dedi. Ben tepki veremeden eteğini sıvadı, rahat eğilirim dedi. Giydiği tangadan sırılsıklam olmuş vajinası gözüküyordu. O kadar şaşırmıştım ki kalkmış penisimi ya da başka şeyleri hiç umursayamıyordum. Canım yardım eder misin dedi. Eliyle beni çekti yanına doğru geleceğimi zannederken, kalçasının tam önünde beni tuttu. Oradan bak ben yere bakıyorum dedi. O sırada eteğini tamamen yukarı kaldırmış, götü kabak gibi ortadaydı. Ayşe dedim, sus lütfen aramaya devam et dedi, o sırada eğilik haldeyken eliyle penisimi ovalamaya başladı. Daha bulamadın mı dedi. Tepki veremiyordum. Dur ben yardım edeyim dedi, biraz doğruldu ve fermuarımı açtı. Ben anlayamadan penisim dışarı çıkmıştı ve avuçlarının arasındaydı. Tekrar yerde bir şeyler arıyormuş gibi domalmıştı. Tangasını yana doğru sıvadı ve vajinası tamamen ortaya çıkmıştı. Tepki veremiyordum. Bir şey yap diye kendime bağıracaktım neredeyse. Ama o penisimi tuttu ve içine doğru soktu. Sıcacıktı vajinası. Yavaşça gidip geliyordu. İnliyordu. Bir eliyle benim elimi kalçasına doğru çekti. Sonrasında kontrol tekrar bana geldi ve rahatladım. İki elimle kaçlasınu tuttum ve içine doğru var gücümle sokmaya başladım. Ben her soktuğumda oh diyordu, daha derinden zevkle. Göğüslerini açtı. 40 yaşında bir kadına göre inanılmaz dik göğüsleri vardı. Ben vurdukça göğüsleri sallanıyordu. Ayşe çok güzelsin dedim, daha sert lütfen dedi. O kadar sert ve hızlı hareket etmeye başladım ki, başını her seferinde yukarı kaldırıyordu ben vurduğumda. Öyle bir boşaldı ki penisimi dışarı itti. Bir saniye geçmeden hemen penisimi ağzına aldı ve beni de boşalttı. Canım şeker içeride dedi. Ben alıp geleyim dedi. Gittikten sonra elinde şekerle geldi. Annen nasıl yavrum dedi. Yine tepki veremiyordum. Bu kadar hızlı geçiş yapmaya hiç hazır değildim. İyi diyebildim sadece. Anladım yavrum dedi. Sen mahallemizin en iyi kalpli çocuğusun dedi, senin gibi evladım olsa keşke dedi. Bir şey diyemedim, çayımı şekerli içtim. Ama normalde şekersiz çay içerdim. Bunu ona söyleme fırsatı bulamadığım için üzülerek oradan çıktım.

Yorumlar kapalı.